Bitmeyen dram: Önce savaş şimdi de deprem

2011 yılında başlayan iç savaşla hayatları altüst olan Suriyeliler, bu kez de deprem acısıyla sarsıldı. Hem Türkiye’de hem de Suriye’de binlerce insan depremde can verdi, evsizlikle yüz yüze kaldı. Hem sığındıkları Türkiye’deki evleri yerle bir olan, hem de kendi ülkelerinde yakınlarını kaybedenler Suriye’ye geçmek için sınır kapılarına yöneldi. Depremin ilk gününden itibaren Suriyelilerin geçişlerine izin verildi. Şu ana kadar Zeytin Dalı ve Cilvegözü Sınır kapılarından 5 binden fazla sığınmacının Suriye’ye geçişi sağlandı. Depremin olduğu günden itibaren Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) kararıyla 134 TIR insanı yardım sevkiyatı yapılan Cilvegözü Gümrük Kapısı’nın, gümrüğü işlek hale getirildi.

3 ÇOCUĞUMLA TEK BAŞIMA KALDIM

Uzun kuyruklarda bekleyen mültecilerin kimi evleri yıkıldığı için Suriye’de tanıdıklarının yanına gittiğini kimi Suriye’de depremde hayatını kaybeden yakınlarını ziyaret etmek için gittiğini vurguladı. Fatma Selmo 3 çocuğu ile beraber sınır kapısında geçiş yapmayı beklerken şunları söyledi. “Antakya’da kalıyorduk. Deprem oldu her şeyimiz başımıza yıkıldı. Eşim enkazda kaldı nerede olduğunu bulamadık. 3 çocuğumla birlikte tek başıma kaldım. Burada hiç kimsem yok. Sokakta kaldık sonra çadıra yerleştik. Ama 3 çocuğumla birlikte tek başıma çadır kentte kalmak çok zor olacaktı. Suriye’de tanıdığım bir akrabam var. Onda en azında çocuklarımla kalabilirim. Allah yardımcımız olsun, her halimize şükrediyoruz, bu da bir imtihan.”

Muayyed Mustafa, “Yaşadığımız deprem her şeyimizi aldı götürdü. 1 kız kardeşim Antakya’da diğer kız kardeşim ve çocukları 5 kişi olmak üzere Suriye’de vefat etti. Hem Türkiye’de hem de Suriye’de şehitlerimiz var. Kız kardeşim ve çocukları vefat etti. Burada da kalacak bir yerimiz yok evimiz ağır hasar aldı. Allah hepimize yardım etsin, çok zor günler geçiriyoruz“ ifadelerini kullandı.

2 çocuklu depremzede Rad- Raviye Ammar çifti, “Reyhanlıda 5 katlı bir binada oturuyorduk, ilk iki kat yıkıldı. Öldüğümüzü zannettik. 2 çocuğumuz var. Çocuklarımızı alıp hemen dışarı çıktık. Günlerdir sokaklarda kalıyoruz. Babam ve annem Suriye’de yaşıyor onların yanına gideceğiz. Burada kimsemiz kalmadı. Çok şükür canımıza bir şey olmadı. Ama bütün Hatay yıkıldı” dedi. Bir diğer depremzede Hamza Al-Sallal ise, “Suriye’de depremden dolayı şehit olan eşimin 7 akrabası var. Onları ziyaret etmek için Suriye’ye gidiyoruz. Burada Reyhanlı’da yaşıyorduk. Deprem olduğunda hemen çocuklarımı ve eşimi alıp dışarı çıktım. Evimiz yıkılmadı ama hasarlı olduğu için girmeye korkuyoruz. Biz de Suriye’de depremden sağ çıkan akrabalarımızın yanına gideceğiz. Hem şehitlerimizi ziyaret edeceğiz hem de Suriye’de kalacağız” şeklinde konuştu.

Depremden kaçmayı başaran ve enkazdan kurtulan Suriyeliler, köy ve kasabaların çevresinde çadır kampı kurdu. Bazı aileler ise iç savaş nedeniyle yıllardır kamp alanlarında kalan yakınlarının yanına yerleşti. Muhaliflerin kontrolündeki enkaz alanlarında arama kurtarma çalışmaları sivil savunma örgütü Beyaz Kasklılar’a bağlı ekipler tarafından yürütülüyor. Örgüt tarafından yapılan açıklamaya göre, 40 köy ve kasabadaki toplam 550 konut tamamen yıkıldı, bin 570’ten fazla binada ise büyük hasar meydana geldi. Toplam yaralı sayısı ise 2 bin 950 olarak açıklandı. Suriye’de büyük yıkıma yol açan depremlerde en çok can kaybının yaşandığı bölge ise muhaliflerin kontrolündeki Afrin’e bağlı Cinderes beldesi oldu. Beyaz Kasklılar tarafından yapılan açıklamaya göre Cinderes’te 513 kişi hayatını kaybetti, 831 kişi ise yaralandı. Cinderes’te enkaz altında kalanların kurtarılması için mücadele devam ederken, harabeye dönen binaların çevresinde çadırlar kuruldu.