İstanbul depremi: 1,1 milyon binanın yüzde 70’i depreme dayanıksız, 93 bini olası depremde yıkılacak
Uzmanlara göre İstanbul’daki binaların yüzde 70’i depreme dayanıksız. Çözüm ise bina bazlı değil ada bazlı kentsel dönüşümde. Müteahhit sayısına ise sınırlandırma getirilmeli.
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde 50 bin kişinin hayatını kaybetmesi, 100 bin insanın yaralanması ve çok sayıda binanın yıkılmasının ardından, gözler İstanbul’daki olası büyük depreme çevrilmişti.
Uzmanlar, depremin pek de uzak olmayan gelecekte meydana gelebileceğini belirtiyor. Yaklaşık 20 milyonluk nüfusuyla Türkiye’nin kalabalık kenti İstanbul’un depremden nasıl etkileneceği tartışma konusu.
‘Binaların yüzde 70’i depreme dayanıklı değil’
Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, İstanbul’un tamamen depreme hazır olmadığını belirterek okulların, karayollarının ve viyadüklerin büyük ölçüde hazır olduğunu belirtti.
Tüysüz, İstanbul’da temel problem olarak insanların yaşadığı problem ve kamu binalarının hazır olmamasını gösterirken, “1 milyon 160 bin bina var İstanbul’da. Yüzde 70’i depreme dayanıklı değil. Bunların içerisinden 93 bin binanın olası depremde yıkılacağı ya da ağır hasar alacağı öngörülüyor ki bu çok büyük bir rakam” dedi.
Dönüşümde iki sorun
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz kentsel dönüşümün ‘milli dava olarak sahiplenilmesi, herkesin sahip çıkması’ gerektiğini belirterek sürecin hızlıca sona erdirilmesi gerektiğini ifade etti.
Kiraz, imar aflarına müsaade edilmemesi gerektiğini ifade ederken, kentsel dönüşümde süreç yönetiminde tıkanıklık ve yargılama sürecinin uzunluğunun engel olduğunu kaydetti.
Avukat Kiraz, ‘gayrimenkul ihtisas mahkemesi’nin kurulması gerektiğini söyledi.
‘Suçu telafi etmemiz lazım’
Mimar Sinan Genim, “Hepimiz birlikte suç işledik, bu suçun bir cezası oluyor. Ne kadar kaçabiliyorsunuz bu cezadan? Bu suçu bir an önce telafi etmemiz lazım” dedi.
Vatandaşların “Deprem olursa ben ne yapacağım” dediğini belirten Genim, 10 yıl önce devletin kentsel dönüşüm sürecini başlattığını belirtti.
Genim, İstanbul’un Bahçelievler ilçesi ile Ankara’daki Bahçelievler semtine dikkat çekerek, binaların bitişik inşa edildiğini, bahçeli bir ev bulunmadığını ifade etti.
‘Bina değil ada bazlı dönüşüm’
Uzmanlar, bina bazında değil ada bazında kentsel dönüşüm önerirken, kent planlamasının da buna göre yapılması gerektiğini belirtti.
Şehir plancısı Prof. Dr. Murat Cemal Yalçıntan, “Ada bazlı dönüşümde, beş tane üst üste çıkmış apartman yerine, iki tane daha derli toplu bina olabilir” ifadesini kullandı. Böylece boş alan yaratılabilir.
Yalçıntan, “Belirli bir kalitenin altında inşaat yapmak cinayet demek” diye konuştu.
‘Müteahhit sayısı sınırlandırılsın’
Genim, 490 bin müteahhit karnesi hemen gözden geçirilerek “Türkiye’de 300 bin, Almanya’da beş kişi kişi. 3 – 5 bini geçmeyecek şekilde yeniden düzenlenmeli” ifadesini kullandı.
Uzmanlara göre dönüşüm yalnızca İstanbul’da sınırlı kalmamalı. Olası deprem Marmara bölgesinin tümünü etkileyeceği için 2000 yılı öncesi tüm binaların yenilenmesi talep ediliyor.
Kısa Dalga